Ayıplı Araç ile Kusurlu Araç Arasındaki Fark Nedir? Haklarınızı Bilin

Birçok araç sahibi “ayıplı araç” ve “kusurlu araç” kavramlarını aynı şey sanıyor.

Oysa bu iki terim arasında hukuken büyük farklar var — ve bu fark, hangi davayı açabileceğinizi, kime karşı açacağınızı tamamen değiştiriyor.

⚖️ Ayıplı Araç Nedir?

Ayıplı araç, satıcı tarafından sorunu gizlenerek satılan araçtır.

Yani satıcı, aracın bilinen bir arızasını, kazasını veya değer düşürücü durumunu alıcıya bildirmemiştir.

Örnek:

• Aracın önceden hasarlı olduğu halde “kazasız” denilerek satılması,

• Şanzıman veya motor arızasının gizlenmesi,

• Airbag’in çalışmadığı halde tamir edilmeden teslim edilmesi.

Bu tür durumlar, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilir.

🧾 Ayıplı Araçta Tüketici Hakları

Tüketici, bu durumda aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:

1. 🚙 Aracın iadesini ve ücretin geri ödenmesini istemek,

2. 🧰 Ücretsiz onarım talep etmek,

3. 💰 Bedel indirimi istemek,

4. 🔁 Ayıpsız benzeriyle değişim talep etmek.

Ayrıca, ayıbın satın alma tarihinden sonraki 6 ay içinde ortaya çıkması halinde, bu durumun satış anında mevcut olduğu kabul edilir — yani ispat yükü satıcıya geçer.

⚙️ Kusurlu Araç Nedir?

Kusurlu araç, üretim aşamasından kaynaklanan bir üretim hatası veya güvenlik açığı bulunan araçtır.

Bu durumda sorun, satıcıdan değil, doğrudan üretici firmadan kaynaklanır.

Örnek:

• Fren sisteminde fabrika hatası,

• Elektronik kontrol ünitesinde üretim kusuru,

• Hava yastığı sisteminin devreye girmemesi.

Bu tarz durumlarda, üretici firma genellikle “geri çağırma (recall)” süreci başlatır.

Ancak tüketici mağdur olmuşsa, üreticiye karşı ürün sorumluluğu davası açabilir.

⚖️ Ayıplı ve Kusurlu Araç Arasındaki Temel Farklar

Bu farkları bilmek, yanlış kişiye dava açma riskini ortadan kaldırır.

🧠 Hangi Durumda Ne Yapılmalı?

• Aracı galeriden veya bayiden aldıysanız ve arıza satıştan sonra çıktıysa → Ayıplı araç olabilir.

• Aracı sıfır aldıysanız ve üretimsel bir hata fark ettiyseniz → Kusurlu araç kapsamındadır.

Bu durumda:

1. Satıcıya veya üreticiye yazılı bildirim yapın.

2. Cevap alamazsanız Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurun.

3. Gerekirse mahkeme sürecine geçin.